shape image

Anksiyete bozuklugu

1-Yaygın Anksiyete Bozukluğu

Kaygı duymaktan kaygı duymak… Kaygı aslında hepimiz için evrensel,  tehlikenin veya bir tehdidin sonucunda tüm insanlarda ortaya çıkabilen bir duygudur. Yetiştirilmesi gereken bir iş, sınav, maddi veya sağlıklı ilgili sorunlar hepimizi bir miktar kaygılandırır. Bu bahsedilen  sağlıklı kaygı belli ölçülerde kişiyi davranması için harekete geçirir ve güdüler. Bizim sorunlarla baş edebilmek için hazırlıklı olmamızı, bir tehlike durumunda da hızlı karar verip başa çıkmamızı sağlar. Fakat kronik ve sağlıksız kaygı ise kişiyi motive edip halledilmesi gereken bir işle ilgili harekete geçirmek şöyle dursun, kişiyi düşünsel duygusal ve davranışsal boyutlarda felç eder. kaygının süresinin uzaması, şiddetinin artması ve günlük hayatımızı etkileyip işlevselliğimizi bozması sonucunda yaygın anksiyete bozukluğu dediğimiz rahatsızlık ortaya çıkar. Yaygın Anksiyete Bozukluğu (YAB) olan kişilerde  “sürekli, aşırı ve durumla uygun olmayan bir endişe durumu” söz konusudur. Aşırı endişe, kişinin günlük yaşamını olumsuz bir şekilde etkileyerek, hayatının normal akışını engeller. Bu kişiler her konuda en kötü sonucun gerçekleşeceğini düşünürler, her şey kendi denetimlerinin dışındadır. Aşırı endişe ve kaygı kontrol edilemeyecek durumdadır ve en az altı ay boyunca hemen her gün vardır ve gün boyunca sürer.Bir neden yokken ya da bir neden olsa bile durumla uygunsuz olan, aşırı olan denetlenemeyen nitelikteki endişe hastalığın temel belirtisidir. Kişi endişelerinin aşırı olduğunun farkında olsa bile endişelerini denetleyemez ve sakinleşemez. Kolay irkilme, sürekli kötü bir şeyler olacağı düşüncesi, yorgunluk, dikkat ve konsantrasyon güçlüğü, uykuya dalamama ve gece sık sık uyanma diğer önemli belirtilerdir. Sıklıkla yorgunluk, baş ağrısı ve kas ağrıları, yutma güçlüğü, titreme ve seyirmeler, terleme, tahammülsüzlük, bulantı, sersemlik hissi, sıcak basması gibi fiziksel yakınmalar eşlik eder.
Yaygın anksiyete bozukluğu  tedavi edilebilir bir rahatsızlıktır. Bilişsel davranışçı terapilerin tedavideki etkililiği var olan çalışmalarla kanıtlanmıştır. Bunun yanında tedavi yüksek kaygıyla seyreden tiplerinde  farmakolojik tedaviyle de desteklenir.

2- Panik Bozukluk (panik atak)

Panik atak, aniden ortaya çıkan ve zaman zaman tekrarlayan, insanı dehşet içinde bırakan yoğun sıkıntı ya da korku nöbetleridir.. Yaygın anksiyetenin bir sonucudur. 
Göğüs ağrısı ya da göğüste sıkışma,
Çarpıntı, kalbin kuvvetli  ya da hızlı vurması
Terleme,
Nefes darlığı ya da boğulur gibi olma,
Soluğun kesilmesi 
Baş dönmesi, sersemlik,  düşecek ya da        bayılacak gibi olma
Uyuşma ya da karıncalanma
Üşüme, ürperme ya da ateş basması ,
Bulantı ya da karın ağrısı  
Titreme ya da sarsılma 
Kendini ya da çevresindekileri değişmiş, tuhaf ve farklı hissetme
Kontrolünü kaybetme ya da çıldırma korkusu
Ölüm korkusu
Bir Panik Atağında bu belirtilerden en az  4 ya da daha fazlası bulunur.
Dörtten daha az belirtinin görüldüğü ataklara  ise Kısıtlı Panik Atağı adı verilir.
Panik Bozukluğu ise,
Tekrarlayıcı beklenmedik Panik Atakları ile
Ataklar arasındaki zamanlarda başka Panik Ataklarının daha olacağına ilişkin sürekli bir kaygı duyma,
Panik Ataklarının  “kalp krizi geçirip ölme”, “kontrolünü yitirip çıldırma” ya da “felç geçirme” gibi kötü sonuçlara yol açabileceği inancıyla sürekli üzüntü duyma ya da
Ataklara ve olası kötü sonuçlarına karşı önlem olarak (işe gitmeme, spor, ev işi yapmama, bazı yiyecek ya da içecekleri yeyip içmeme, yanında ilaç, su, alkol, çeşitli yiyecekler taşıma gibi) bazı davranış değişikliklerinin görüldüğü ruhsal bir rahatsızlıktır.


3-)Obsesif- Kompulsif Bozukluk (OKB)

obsesyon adı verilen takıntılı düşünce, fikir ve dürtüler ile kompulsiyon adı verilen yineleyici davranışlar ve zihinsel eylemlerden oluşan bir ruhsal hastalıktır.

Obsesyon
Kişinin zihnine girmesine engel olamadığı, zihninden uzaklaştıramadığı düşünce, fikir ve dürtülerdir. Kişinin isteği dışında gelirler, kişi tarafından mantıkdışı olarak değerlendirilirler ve yoğun sıkıntı ve huzursuzluğa yani anksiyeteye neden olurlar.
Kompulsiyon
Obsesyonların neden olduğu yoğun sıkıntı ve huzursuzluğu azaltmak ya da ortadan kaldırmak üzere yapılan yineleyici davranış ve zihinsel eylemlerdir.
Bu rahatsızlığa sahip kişiler düşüncelerinin ve davranışlarının uygunsuz veya saçma olduğunun farkındadır. Yani kişilerin gerçeklik algıları ve içgörüleri vardır. Yine de obsesyonel düşüncelerin yaratmış olduğu kaygıyla ve o kaygının yarattığı huzursuzluk hissiyle başetme konusunda başarısızlık yaşayarak kompülsif davranışlarını tekrarlarlar. Bu davranışlar kısa vadede kişinin kaygısını yatıştırsa da uzun vadede kişinin uygun olmayan, işlevsiz inançlarının güçlenmesine neden olurlar.  Tedavide kişinin obsesyonlarının ve buna bağlı kompulsiyonlarının detaylı listesi çıkarılır ve bilişsel davranışçı terapiler ve farmakolojik tedavilerle hastalığın sağaltımı sağlanır.

4-)Özgül Fobi
Belli bir canlı, nesne ya da durumla karşılaşıldığında ya da düşünüldüğünde yaşanan aşırı ve mantık dışı korkudur.Hayvan fobisi, halk arasında kan tutması ile bilinen kan ve yaralanma fobisi, uçak fobisi, Klostrofobi( kapalı alan korkusu) özgül fobi türlerinden bazılarıdır.

5-)AGORAFOBİ
Panik bozukluğa sahip kişilerde görülebilir. Kişi panik atak veya yoğun sıkıntı yaşadığı ortamlara, yeniden atak geçiririm korkusuyla girmek istemez ve yavaş yavaş işlevselliği bozulur. Agorafobili kişi kendini en rahat evde hisseder. Halka açık yerlerde bulunmaktan, alışveriş yapmaktan, seyahat etmekten korkar. Kalabalık ortamda bir sorunla karşılaştıkları zaman yardım bulamayacaklarını düşünürler ve bu durumdan oldukça endişe duyarlar. Bu endişeleri yüzünden toplumsal bir alana gittikleri zaman yanında mutlaka çok güvendikleri biri olsun isterler. Yanındaki kişinin varlığı onlara bir sorunla karşılaştıkları zaman daha kolay çözebilecekleri güvenini verir.
6-)Travma Sonrası Stres Bozukluğu
Ruhsal travmaya yolaçan olaylar,
Savaşlar, patlamalar
Afetler (deprem, sel, yangın)
Saldırı, tecavüz, işkence
Kazalar
Aile içi şiddet
Çocuklukta yaşanan taciz
Sonucu Kişiyi aşırı korkutan, dehşet içinde bırakan, çaresizlik yaratan, çoğu kez olağandışı ve beklenmedik olayların yol açtığı etkilere ruhsal travma denir.
Travma sonrası stres bozukluğu belirtileri;
uykusuzluk,
kabuslar,
olayla ilgili anıların rahatsız edici biçimde sık sık hatırlanması,
sürekli olarak olayın tekrarlanacağı korkusu ve bu nedenle diken üstünde hissetme,
kolay irkilme,
çabuk sinirlenme,
gelecekle ilgili plan yapamama,
yabancılaşma (başkaları beni veya yaşadıklarımı anlamıyor hissi),
olayı hatırlatan durumlarda huzursuz olma ve bu durumlardan kaçınma görülür
Bu belirtiler çoğu kişide travmayı izleyen günlerde görülür ve genellikle birkaç hafta içinde kendiliğinden düzelir, ancak bazı kişilerde aylarca, hatta yıllarca sürebilir

7-) Sosyal Anksiyete Bozukluğu
Başkalarının varlığı ile ilgili mantıklı olmayan, ısrarlı bir kaygı ve korku halidir. Sosyal fobiye sahip birey sosyal ortamlarda veya performans gerektiren durumlarda rezil olacağı, utanç duyacağı biçimde davranacağı ya da olumsuz değerlendirilip aşağılanacağı konusunda belirgin ve sürekli kaygı duyar. Fobik kişi, genellikle değerlendirilebileceği durumlardan kaçınır ve kaçınamadığı durumlarda kaygı belirtileri göstererek utangaç bir tutum sergiler. 

Yorum Gönder

© Copyright 2019 Uzm. Klinik Psikolog Cansu Ertan - Bireysel terapi,Çift ve Yetişkin terapisi,Çocuk-ergen terapisi

Form WhatsApp

This order requires the WhatsApp application.

Order now