Duygudurum bozukluklari
1- Depresyon
Depresyon kişilerin düşüncelerini hislerini, davranışlarını, işlevselliğini olumsuz yönde etkileyen, toplumda oldukça sık rastlanan, tedavi gerektiren ve tedavi edilebilen bir hastalıktır. Üzüntü verici olaylar karşısında yaşanılan üzüntü ve mutsuzluktan farklıdır. Kendi kendine zamanla geçmez veya düzelmez. Tedavi gerektirir.
Sürekli üzüntü halini, daha önceden zevk alınan uğraşlardan artık zevk almamayı, kendini suçlar yönde düşünceleri, kişilerin hem kendisi hem geleceği hem de diğerleri ile ilgili olumsuz düşüncelerini içerir.
Sosyal hayata uyumu bozar, kişilerin işlevselliğini düşürür. Bu rahatsızlığa sahip kişilerde,
• Hemen hergün günboyu süren çökkün duygulanım
• Belirgin ilgi ve istek azlığı
• Günlük aktivitelere ilgi ve zevk kaybı
• İştah değişiklikleri: Aşırı yeme veya iştahsızlık
• Uykuya dalmada zorluk, sık uyanma veya aşırı uyuma
• Sürekli yorgun hissetme, enerji azalması
• Konuşmada ve hareketlerde yavaşlık
• Değersiz,yetersiz ve suçlu hissetmek
• Konsantrasyon kaybı, karar verme zorluğu
• Ölüm düşünceleri, planları ve girişim vs. gibi belirtiler görülebilir.
Toplumda görülme sıklığı oldukça fazladır. Kadınların erkeklere kıyasla depresyona yakalanma riskleri daha fazladır.
Depresyon tanısı yapılan klinik görüşmede hastadan alınan kapsamlı öykü ve testler aracılığıyla konur. Tedavide hastaya uygun olarak düzenlenen psikoterapiler ve bazı formlarında farmakolojik tedavi ve psikoterapiler eş zamanlı uygulanır.
2- Bipolar Bozukluk
İki uçlu bozukluk olarak da adlandırılan bu hastalıkta mani olarak adlandırılan taşkın duygudurum ve depresif hal denilen çökkünlük dönemleri vardır ve bu dönemler ataklar halinde birbirini takip eder. Bipoların en belirgin özelliği kişinin ruh halinin uçlarda olmasıdır. Bipolar bozukluk en yüksek seviyedeyken yani kişi mani dönemindeyken hiperaktif bir ruh haline bürünür ve kendini çok mutlu hisseder. Fakat depresyon haline büründüğünde ise dış dünyaya kendini kapatabilir ve hatta intihar eğilimi gösterebilir. Hasta olmadığı dönemlerde kişiler normal görünürler. Her bir atak başladığında birkaç hafta sürebilir. Atakların süresi birbirine eşit olmayabilir. Mani dönemi beklenenden daha hafif geçebilir, depresif dönem belirgindir.
Mani dönemde;
• Aşırı neşe
• Olayların merkezinde olma duygusu
• Hiperaktivite
• Geçmişe oranla daha az uyku ihtiyacı
• Cinsel dürtülerde artış
• Aşırı özgüven
• Odaklanmada güçlük yaşama
• Bazı durumlarda Halüsinasyon görme
• Hızlı konuşma
• Yaratıcılık
• Alkol ve uyuşturucu kullanımı
• Sabırsızlık
• Sürekli para harcama
• Huzursuzluk gibi duyguların uç noktada yaşanmasıdır.
Depresif dönemde;
• Uzun süre uyuma isteği
• Yorgunluk
• Keyifsizlik
• Olaylara konsantre olmada zorluk çekme
• Suçluluk hissetme
• Umutsuzluk hali
• Sürekli kuşku duyma
• İştahsızlık
• Sanrılar görme
• Uyumada zorluk çekme
• Çevresindeki insanlarla sürekli tartışma hali
• Azalan cinsel istek
• İntihar düşünceleri
• Günlük işleri yerine getirememe şeklinde görülür
Tedavide aile desteği önemlidir. Aileye hastalıkla ilgili psikoeğitim verilir ve hastanın belirtilerinin alevlendiği dönemlere dikkat için aile de sürece dahil edilir. Psikoterapide kişiler mani ve depresif dönemlerdeki semptomları ve hastalığıyla ilgili eğitilir. Destekleyici tedavi verilir. Farmakolojik tedavi ve psikoterapiler hastalığın sağaltımında eş zamanlı kullanılır.
Yorum Gönder